Obezite cerrahisi, obez bireyler için uygulanan bir çeşit tıbbi tedavi yöntemidir. Dünya’da artık en büyük sağlık sorunlarından biri haline gelen obezite hastalığı, genellikle gelişmiş ülkelerde giderek yaygınlaşmaktadır.
İçindekiler
- 1 Obezite Cerrahisi Nedir?
- 2 Obezite Ameliyatı Nasıl Yapılır?
- 3 Obezite Cerrahisi Kimler İçin Uygundur?
- 4 Obezite Tedavisi İçin Ameliyat Çeşitleri
- 5 Obezite Ameliyatı Öncesi
- 6 Obezite Ameliyatı Sonrası
- 7 Obezite Cerrahi Ameliyatı Uzun Sürüyor Mu?
- 8 Obezite Cerrahi Sonrası Ne Kadar Sürede, Ne Kadar Kilo Verilir?
- 9 Obezite Cerrahi Sonrası Ne Zaman İşe Dönmek Mümkün?
- 10 Obezite Cerrahisinden Sonra Tekrar Kilo Alma Riski Var Mı?
- 11 Obezite Ameliyatının Riskleri Nedir?
- 12 Obezite Cerrahi Tehlikeli Midir?
- 13 Obezite Cerrahisinin Yan Etkileri Var Mı?
- 14 Obezite Cerrahi Sonrası Takip Nasıl Yapılır?
- 15 Obezite Cerrahisi Hangi Durumlarda Uygulanır?
- 16 Obezite Cerrahisi İçin Yaş Sınırı Var Mıdır?
- 17 Obezite Cerrahisinin Riskleri Nelerdir?
- 18 Obezite Cerrahisi Yöntemine Nasıl Karar Veriliyor?
- 19 Obezite Cerrahisi Kaç Kiloda Başlar?
- 20 Obezite Cerrahisi Kimlere Yapılabilir?
- 21 Obezite Cerrahisi Sonrası Beslenme Nasıldır?
- 22 Obezite Cerrahisi Çeşitleri Nelerdir?
- 23 Obezite cerrahisinin yöntemleri nelerdir?
Bu hastalığın ise birçok sebebi bulunmaktadır. Obez hasta birey sayısı gün geçtikçe Dünya genelinde artış göstermektedir. Bu durum ülkemiz için de geçerlidir.
Obezite hastalığı ise genellikle kadın bireylerde erkek bireylere oranla daha sık rastlanılmaktadır.

Obezite Cerrahisi Nedir?
Obezite cerrahisi, cerrahi müdahale uygulanarak gerçekleştirilen bir operasyondur. Midenin belli bir kısmının alınması veya mide ile bağırsaklar arasında yeni bağlantılar kurularak kilo vermeyi sağlayan bir ameliyattır. Kısacası obeziteyle mücadele eden hastalar için kilo verme noktasında yardımcı olan cerrahi bir operasyondur.
Bu alanda günümüzde en sık kullanılan iki farklı teknik yer alır. Bunlardan biri tüp mide ameliyatı ve diğeri ise mide bypass operasyonudur. Son yıllarda da en çok tercih edilen ameliyat türlerinden olması ve başarılı sonuçlar vermesinden ötürü de ön plandadır. Özellikle de alanında uzmanlaşmış olan tecrübeli cerrahlar tarafından uygulandığında mükemmel sonuçlara kavuşmak mümkündür.
Obezite Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Ameliyat esnasında genel anestezi uygulanır. Daha sonrasında ise abdominal bölge olarak adlandırılan kısımdan 3 veya 4 adet olmak üzere küçük kesikler yapılır. Kesi alanından kamera yardımıyla girilerek midenin büyük bir kısmının çıkartılması sağlanır. Bu sayede mide de yeni şekline sahip olur. Son adımda ise dikişler atılır ve pansuman yapılır. Ameliyat ile ilgili en önemli nokta ise midenin çıkartılmasından ve dikişlerin atılmasından sonra dikiş bölümünde yer alan kanamaların kontrol edilmesidir. Dikiş bölümünde herhangi bir kaçak olup olmadığını anlayabilmek için mide özel boylar desteğiyle şişirilir ve yapılan kontrolün sonrasında ameliyatın ilk evresinde gönderilen tüp çıkarılır. Ardından da drenaj sistemi eklenir. Böylece obezite ameliyatı tamamlanmış olur. Ancak bu ameliyat süreçleri tercih edilen obezite cerrahisi çeşitlerinde farklılıklar gösterebilir.
Obezite Cerrahisi Kimler İçin Uygundur?
Cerrahi işlem öncesinde diğer tüm tedavi yöntemlerinin uygulamasından emin olunarak ve hastadan olumsuz dönütler alınmasıyla obezite cerrahisine başvurulur. Hasta henüz cerrahi işleme girmeden önce tüm ilgili olan birimler tarafından tek tek değerlendirilir. Aynı zamanda ameliyat sırasında anestezi açısından da elverişli olması önemlidir. Bununla birlikte hastaların ameliyata girmesi için vücut kitle indeksi de önemlidir.
35 ila 40 arasında vücut kitle indeksine sahip olan hastalarda ise hipertansiyon, tip 2 diyabet, uyku apnesi gibi farklı hastalıkların olması durumunda da ameliyat gerçekleşir. Eğer vücut kitle indeksi 30 ila 35 arasında olan hastalar için de medikal tedavilerde kan şekeri kontrol altına alınamamış olan tip 2 diyabet hastalarına uygulanır. Aynı zamanda genel sağlık durumu operasyon için de elverişli olan 30 yaş üzeri olan bireyler hekim değerlendirmesi sonucu ameliyata alınır.
Obezite Tedavisi İçin Ameliyat Çeşitleri
Gelişen teknolojiyle birlikte obezite ameliyatı süreçlerinde de çeşitli teknikler ortaya çıkmıştır. Ameliyat seçimi ise hastanın durumu göz önüne alınarak hekim ve hasta birlikte karar verir. Bu ortaya çıkan tekniklerden biri de mide balonudur. Kilo vermeye yardımcı olan en basit yöntemlerden biridir. Bu yöntem endoskop uygulaması sayesinde gerçekleşir. Mide içerisine sıvı veya hava ile doldurulmuş olan bir balon hafif bir anestezi eşliğinde yerleştirilir. Bu işlem ise ortalama olarak 15 ila 20 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşir. Bu sayede midenin gıda alma kapasitesi düşürülür ve hastalarda doyma hissi daha çabuk olur.
Mide balonu yöntemi sayesinde hastalar birkaç ay içerisinde 7 ila 8 kiloyu rahatlıkla verebilirler. Ancak bu balonlar vücut içerisinde 6 ay veya 1 yıl kadar kalabilir. Çıkartılması ise endoskopik yolla gerçekleşir. Bu işlem de 5-6 dakika içerisinde hallolur. Basit bir uygulamaya sahip olması ve vücutta kalıcı değişikliğe sebep olmamasından ötürü oldukça avantajlı görülmektedir. Balon çıkarıldıktan sonra hasta yaşam şeklini değiştirmemelidir. Diyetine devam etmez ve egzersizlerini yapmazsa verdiği kiloları geri alabilir. Günümüzde ise mide balonu, ameliyat olamayacak kadar riskli olan hastalar için veya süper obez kişilerde temel morbid obezite cerrahine hazırlık olarak kullanılır. Aynı zamanda fazla kilosu olmayan kişiler içinde uygulanabilir bir yöntemdir.
Dünya üzerinde zayıflamak için en çok kullanılan yöntemlerden biri de tüp mide ameliyatıdır. Bu yöntem ile midenin büyük bir kısmı alınır. Yaklaşık olarak %80 kadarı çıkarılır ve mide tüp haline getirilir. Bu ameliyat sayesinde kişilerin kalori alımları azaltılmış olur. Tüp mide ameliyatı ise kapalı yöntemle bir iki saat içerisinde gerçekleşen bir operasyondur. Hastanede yatış süresi ise 2-3 gün kadardır. Ameliyat sonrası hastaların düzenli bir şekilde sıvı alması son derece önemlidir. Aynı zamanda yumuşak gıdalar tüketmeye de özen göstermelidirler. Doktorunuza da danışarak vitaminler ve ek gıda yardımları alabilirsiniz. Bu ameliyat yönteminde midenin fundus bölgesi tamamen çıkarılır. Bu sayede ghrelin hormonunun salınımı engellenmiş olur. Böylece iştahın azalmasına yardımcı olur.
Tüp mide ameliyatı sonrasında ise kişiler bir yıl içerisinde fazla kilolarının ortalama olarak %80’ini kaybederler. Ameliyat sonrasında gıdaların iyi bir şekilde çiğnenerek ve küçük porsiyonlar kullanılarak tüketilmesine de dikkat edilmelidir. Bununla birlikte egzersizleri de düzenli olarak yapmayı ihmal etmemelisiniz. Verilen kiloları tekrar almamak adına özellikle de rafine şekerli ve yüksek kalorili olan sıvı gıdalarını da bol miktarda tüketmekten kaçınmalısınız.
Gastrik By-Pass yöntemi ise temel olarak iki farklı parçaya ayrılır. Biri büyük ve diğeri ise küçüktür. Oluşturulan yeni küçük mide ile bağırsağın başlangıcından itibaren bir kısmı, onikiparmak bağırsağı da atlanarak yeniden birleştirilir. Bu operasyon sonucunda ise iki durum hedeflenir.
- İlk olarak kişilerin kalori alımı kısıtlanır.
- İkinci olarak yeniden besinlerin emilimi azaltılır.
Bu yöntemler ise günümüzde kapalı yöntem olarak adlandırılan laparoskopik adıyla başarıyla uygulanır. Gastrik Bypass ameliyatları dünya üzerinde de yaygın olarak gerçekleştirilir. Aynı zamanda başarı oranları da son derece yüksektir. Bu ameliyat sonucunda ise hastaların kilo vermesi 1,5 yıla kadar devam edebilir. Ameliyat sonrası dönem takip son derece önemlidir.
Bir diğer obezite cerrahisi yöntemi Duodenal Switch işlemidir. Bu yöntem ile metabolizma doğrudan etkilenir. Böylece daha fazla kilo kaybına yol açar. Özellikle de vücut kitle indeksi 50’den fazla olan kişiler için uygulaması daha uygundur. Bu ameliyatta gıda alımları ve alınan gıdaların da emilimleri azaltılır. Aşırı kiloya bağlı olarak oluşan diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol da hastalığın tedavisinde önemli rol oynar. Yağ emilimini azaltan bu uygulama özellikle yağlı yiyecek tüketen hastalarda etkin bir ameliyattır. Obezite cerrahisi içerisinde en fazla kilo vermeyi sağlayan ameliyat yöntemlerinden biridir. Ancak ameliyat sonrası komplikasyonların fazlalığından ötürü çok sık kullanılmamaktadır. Ameliyat sonrası ise kronik ishale, vitamin ve protein eksikliğine sıkça rastlanır.
Mini Gastrik By-Pass ameliyatı, gastrik bypass ameliyatının daha kolay uygulanan yöntemidir. Uzun bir mide poşu oluşturulur. Daha sonrasında ise başlangıçtan 2 metre sonraki ince bağırsak parçası mide poşuyla birleştirilir. Ameliyat süresi daha kısa ve maliyetlerinin de düşük olmasından ötürü tip 2 diyabet geçirme ve zayıflama etkisinde oldukça başarılıdır. Ameliyatın en önemli dezavantajı ise RNY gastrik bypass olduğundan ötürü oluşturulan poş dışına geri kalan midenin de sonrasında endoskopik olarak görüntülenememesidir. Bu nedenle de hastalar uzun süreli vitamin alımına gerek duyabilir.
Obezite Ameliyatı Öncesi
Obezite cerrahisi öncesinde hastalar cerrahlar tarafından detaylı olarak muayene edilirler. Ardından yetkili doktor ameliyat için uygun olup olmadığına karar verir. Eğer hasta ameliyat olacaksa hastayı ameliyat noktasında bilgilendirir. Hastanın da rızası alındıktan sonra hasta, kardiyoloji, dahiliye, diyetisyen ve anestezi bölümlerinde değerlendirmelere girer. Aynı zamanda hasta ameliyat öncesinde mide endoskopisi ve karın ultrasonografisi gibi laboratuvar testlerine girer. Tüm bu süreçlerin eksiksiz ve doğru bir şekilde yapılması son derece önemlidir.
Obezite Ameliyatı Sonrası
Başarılı bir obezite cerrahisi sonrasında bu sorundan kurtulmak, sağlıklı ve kaliteli bir yaşama kavuşmak hastalar için en önemli hedeflerden biridir. Hastanede gerekli kontrollerin de yapılmasından sonra ve hastanın taburcu edilmesinin ardından tedavi süreci devam eder. Diyetisyen ve ameliyatı gerçekleştiren doktorun da uygun gördüğü diyet programı hasta tarafından dikkate alınarak uygulanması gerekir. Aynı zamanda hastalar doktorun belirttiği süreçler içerisinde egzersiz yapmamalıdır. Düzenli olarak kontroller de aksatılmadan devam edilmelidir.
Obezite Cerrahi Ameliyatı Uzun Sürüyor Mu?
İşlem süre kullanılan tekniklere bağlı olarak, midenin kapasitesine ve cerrahın da sahip olduğu tecrübe doğrultusunda farklılık gösterir. Ortalama olarak obezite cerrahisi işlemleri 1 ila 2 saat arasında değişkenlik gösterir. Normal bir bypass ameliyatında ise bu süreç biraz daha uzun olabilir.
Obezite Cerrahi Sonrası Ne Kadar Sürede, Ne Kadar Kilo Verilir?
Cerrahi operasyonun gerçekleşmesinden sonra anında kilo verme süreci içerisine girilmez. Bu düşünce yanlıştır. İlk altı ay boyunca her ay kilonuzun %10’u olacak şekilde düşüşler yaşanmaya başlanacaktır. Bu süreçte operasyonu gerçekleştiren doktorunuzla sürekli olarak irtibat halinde kalmanız önemlidir. Doktorunuzun tavsiyelerine ve yönlendirmelerine uymanız kaydıyla ilerlemelerinizi yapabilirsiniz.
Obezite Cerrahi Sonrası Ne Zaman İşe Dönmek Mümkün?
Cerrahi operasyon sonrasında iş hayatına bir an önce dönmek isteyebilirsiniz. Ancak bunun için doktorunuzun izin vermesini beklemeniz gerekecektir. Tüp mide ameliyatı sonrası genellikle işe dönmek 1 hafta gibi kısa sürede gerçekleşir. Normal bypass sonrasında ise bu süre 1 ayı bulmaktadır. Bu sebepten ötürü de ameliyat tekniği belirlenirken doktorunuzla işe ne kadar süre sonra dönebileceğinizi de öğrenebilirsiniz.
Obezite Cerrahisinden Sonra Tekrar Kilo Alma Riski Var Mı?
Ameliyattan sonra doktorun önermiş olduğu diyet programına uymayan ve düzensiz yaşam tarzını benimseyerek hareket etmeniz, egzersizleri yapmamanız durumunda tekrar eski kiloya dönmek mümkündür. Bu sebepten ötürü kilo kontrolünün sağlanması adına sağlı bir hayat sürmek ve dengeli beslenmek oldukça önemlidir. Beraberinde de egzersizlerinizi aksatmadan yapmanız gerekir.
Operasyon sonrasında ise kontrollerinizi aksatmadan uzun süre devam ettirmelisiniz. Kontroller sırasında kilo ölçümü gerçekleştirilir. Kontrole gitmeyen, alkol kullanan ve diyetine dikkat etmeyen kişiler ise obezite cerrahisi sonrasında uzun süre sonucu koruyamaz.
Obezite Ameliyatının Riskleri Nedir?
Mide küçültme ameliyatının riskleri içerisinde enfeksiyon, kötü yara iyileşmesi, kaçak riski ve emboli atması durumları vardır. Ameliyathane koşulları enfeksiyon oluşma riskini de minimum seviyeye indirir. Düzenli olarak pansuman yapılması, dikişlerin kontrollerinin düzenli olarak yapılması sayesinde kötü yara iyileşmesi de engellenmiş olur.
Aynı zamanda operasyon sonrasında ilk haftalarda doktorun vermiş olduğu kan sulandırıcı ilaçlar da emboli riskini yok eder. Obezite ameliyatı işleminin en büyük risklerinden biri de kaçak olmasıdır. Hastanın hayati riskine neden olabilecek bir durumdur. Bu sebepten ötürü mutlaka erken tespit edilmesi gerekir. Cerrah tecrübesi ve doğru hasta bakımı ile de bu komplikasyonların önüne geçilebilir.
Obezite Cerrahi Tehlikeli Midir?
Obezite cerrahisi hakkında halk arasında bilinene yanlışlardan biri de ameliyatın tehlikeli olduğu yönündedir. Özellikle daha önceki dönemlerde ölümcül sonuçların yer alması ve ameliyatların başarılı olmaması insanlarda farklı bir görüş kazandırmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki cerrahi operasyonların her birinde minimum da olsa mutlaka risk vardır. Obezite cerrahisi uygun hastalara ve tecrübeli hekimler tarafından doğru tekniklerin uygulanması ile gerçekleşir. İşlemler kontrol altında tutulduğu sürece tehlikeli bir durum söz konusu değildir. Aksine bu ameliyatlar sayesinde aşırı kilo sahibi kişiler daha kısa bir sürede sağlıklarına kavuşabilirler.
Obezite Cerrahisinin Yan Etkileri Var Mı?
Ameliyat sonrasında en sık görülen yan etkilerden biri de iz kalma ve kanamadır. Laparoskopik teknikle yapılan ameliyatlar sonrasında iz kalma durumu söz konusu değildir. Kanama riskinin de engellenmesi için obezite ameliyatı sonrasında ilk iki günde hastanın yatışı önemlidir. Her halükarda bu yan etkilerin yaşanmaması adına ameliyat sırasında dren takılması son derece önemli bir konudur. Kanama bu sayede kontrol altında tutulur.
Obezite Cerrahi Sonrası Takip Nasıl Yapılır?
Ameliyat sonrasında ilk iki gün boyunca hasta hastanede düzenli olarak takip edilir. Başarılı bir operasyon geçiren ve herhangi bir risk taşımayan hastalar genel olarak üçüncü günlerinde taburcu edilirler. Evlerinden takipleri gerçekleşir. Ancak komplikasyon riski olan hastalarda ve kaçak tespiti yapılan kişilerde hastane takip süresi uzayabilir.
Obezite Cerrahisi Hangi Durumlarda Uygulanır?
Obezite cerrahisi uygulanma durumu hasta bireye bağlıdır. Cerrahi tedavi öncesinde bireylerin, kilo alıp verme konusunda bu durumu etkileyebilecek herhangi bir sıkıntılarının olup olmadığı belirlenmektedir.
Belirlenen bu durum cerrahi müdahalede herhangi bir sıkıntı arz etmiyorsa, bireyin kilosuna bakılır. Bireyin kilosu ameliyatı kaldırabilecek düzeyde ise cerrahi müdahale gerçekleşebilir.
Obezite Cerrahisi İçin Yaş Sınırı Var Mıdır?
Obezite cerrahisi için bireyler, çeşitli kontrollerden geçmelidir. Ancak bu sayede cerrahi müdahale söz konusudur. Obezitede yaş oldukça önemlidir.
Bireyin hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için obez bireyler, bu hastalıktan olabildiğince erken kurtulması gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda bireylerin ameliyat tercihi olmamaktadır.
Bu durum ise genellikle yaştan kaynaklıdır. 18 ila 65 yaş arasında obezite hastalığı için herhangi bir cerrahi müdahale yapılmasında sıkıntı görülmemektedir.
Obezite Cerrahisinin Riskleri Nelerdir?
Obezite cerrahisi oldukça ağırdır. Bu yüzden öncelikle bireylerin kendilerini kontrol altında tutması önemlidir.
Hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan bir çeşit zorluklar barındırmaktadır. Ameliyat sonrasında bireylerin oldukça dikkatli olması gerekmektedir. Ameliyat sonrası birey belirli bir süre zarfında ağrı durumu yaşayabilir.
Ağrının yanında hareket kısıtlaması yaşayabilir. Egzersiz yapımı ameliyattan bir süre sonra yapılmaktadır. Bireyler ameliyat sonrasında yedikleri, içtikleri ve yaşam biçimleri konusunda oldukça titiz davranmalıdır.
Obezite Cerrahisi Yöntemine Nasıl Karar Veriliyor?
Obezite cerrahisi yönteminin karar aşaması bireylere göre çeşitlilik göstermektedir. Cerrahinin birçok yöntemi vardır. Bireyin kilosu, yağ oranı, yaşı gibi çeşitli faktörler bu durumun gidişatını değiştirebilir.
Hekimler, bireylerin sağlık durumları gibi çeşitli durumları kontrol etmelerinden sonra uygun tedavi yöntemine karar verme aşaması başlamaktadır.
Bu durum dahilinde ise uygun cerrahi müdahale yöntemi belirlenip hasta hazır olduğunda uygulama yapılmaktadır.
Obezite Cerrahisi Kaç Kiloda Başlar?
Obezite cerrahisi bireye bağlıdır. Bireyin sahip olduğu kilolar ve bireyin kendine has özellikleri ile cerrahi operasyon müdahale zamanı ve yöntemi farklılıklar göstermektedir.
Genellikle uzmanlar tarafından vücut kitle indeksi (VİK) hesaplaması sonucunda belirlenmektedir. Bu hesaplama ise şöyledir:
VİK 20-25 arasındakiler normal kilolu birey,
VİK 25-30 arasındakiler fazla kilolu birey,
VİK 30-35 arasındakiler obez birey,
VİK 35 ve üzerindekiler morbid obez birey demektir. Bu sınıflandırmaya göre ise gerekli işlem yapılmaktadır.
Obezite Cerrahisi Kimlere Yapılabilir?
Obezite cerrahisi yaş, boy, kilo ve sağlık durumuna göre uygunluğu çeşitlilik göstermektedir. Herhangi bir sağlık problemi olmayan, 18-65 yaş arasında olan, vücudu ameliyatı kaldırabilecek olan her bireye cerrahi müdahale yapılabilir.
Obezite Cerrahisi Sonrası Beslenme Nasıldır?
Obezite cerrahisi sonrasında bireylerin yaşamlarının değişmesi gerekmektedir. Bireyler, aşırı yağlı ya da aşırı karbonhidratlı besinler yerine daha sağlıklı besinlere yönelmelidirler.
Bununla beraber bireyler yaşam biçimlerini değiştirerek düzenli egzersizlerle cerrahi müdahalenin etkisini arttırabilirler.
Obezite Cerrahisi Çeşitleri Nelerdir?
Obezite cerrahisi bir sürü çeşit barındırmaktadır. Tüp mide, mide kelepçesi, gastrik band, gastrik plikasyon, mide bypası gibi çeşitleri vardır.
Obezite cerrahisinin yöntemleri nelerdir?
Obezite cerrahisi yöntemleri çeşitlilik göstermektedir. Birçok ameliyat çeşidi olmasının yanında obezite için çeşitli egzersizler, ilaçlar ve psikolojik destek ile yenilebilir.