Torasik çıkış sendromu olarak da ifade edilen torasik outlet sendromu göğüsün alt kısmında yer alan sinirler ve kan damarlarında oluşmakta olan baskıya bağlı olarak gelişerek sonrasında kol, omuz ve eli etkileyen semptom dizisidir.
İlk kaburga ve köprücük kemiği arasındaki boşluğa torasik çıkış adı verilir. Bu alanda yaşanan farklı travmalar, doğum ya da doğumsal gelişim sorunları hasara neden olabilmektedir.
Torasik alanında gelişen daralma ya da hasar sonrasında ise yaşanan baskıya bağlı olarak omuz, el ve kolda bazı uyuşmaların yaşanması ile karşı karşıya kalınabilmektedir.
Torasik outlet sendromu ile ilgili belli bir yaş aralığı yoktur. Her yaş aralığında torasik outlet sendromu ile karşılaşılması muhtemeldir. Torasik outlet sendromu sadece kazalar ve benzeri durumlarda değil aynı zamanda kol ve omuz hareketinin sıklıkla kullanılmakta olduğu spor aktivitelerine yer açan sporcularda da karşılaşılan bir sağlık sorunudur.
Torasik Outlet Sendromu Nedenleri Nelerdir?
Torasik outlet sendromu nedenleri farklı sebeplere bağlı olarak gelişebilmektedir. Birinci kaburga ve köprücük kemiği arasında kalan alana torasik çıkışı denilmekte olup bu alandan kollara kan taşımakta olan damarlar bulunmaktadır.
Bu alanda hareketin elde edilmesine destek sunan damarlar aynı zamanda duyularında da hissi için sinirlerin geçişine olanak tanır. Bu iki alanın birbirine yakın olduğu durumlarda yani alanda daralma yaşanması ile beraber kan damarları ve sinirler sıkışabilmektedir.
Sıkışmanın yaşanması ile beraber alanda ağrı ve uyuşma hissi yaşanır. Yaşanan bu sağlık sorunu ise torasik outlet sendromunun yaşanmasına neden olur.
Boyun alanında, köprücük kemiği ya da kaburga alanında gelişen travmalar sonrasında torasik outlet sendromu yaşanabilmektedir. Aynı zamanda tekrar eden bilgisayarda yazı yazma veya sürekli Mouse kullanımı da sebep olabilmektedir.
Hareketin tekrarlanması alanda daralma ya da sıkışmanın gelişiminde etki sağlayan bir unsur olması sebebi ile sporcular arasında da sıklıkla karşılaşılır. Özellikle tenis, yüzme, voleybol, basketbol gibi kol ve omuz gibi alanların daha sık kullanıldığı spor dallarında görülmektedir.
Duruş bozukluğu, sırtta yaşanan yararlanmalar, uyku bozukluğunun yanı sıra bu alanda gelişen tümör veya genişlemiş olan lenf düğümleri de torasik outlet sendromunun gelişmesine etki edebilmektedir.
Torasik Outlet Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Torasik outlet sendromu belirtileri omuz, ek ve kol alanında gözlemlenen ağrının yanı sıra sinirler sebebi ile görülen uyuşma hissidir.
Bunun yanı sıra alanda yaşanan sorun sebebi ile kol, el ve boyun alanında sıkıntı ve kavramada olan güçlükte sayılabilir. Hareketlerde kısıtlılık, şişlik, his kaybı, boyunda gelişen ağrının yanında siyanoz yani cildin mavi renge dönüşmesi de gözlemlenen belirtiler içinde yer almaktadır.
Torasik Outlet Sendromu Tanısı
Torasik outlet sendromu tanısı için hastanın şikâyetlerinin ilgili hekim tarafından dinlenmesi sonrasında fiziksel muayene yapılır. Hekim tarafından talep edilecek olan bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemenin yanı sıra EMG görüntülemesi de yapılarak tanı teşhis edilir.
Hekim tarafında gerçekleştirilmiş olan fiziksel muayene esnasında kan damarları ile ilgili olarak bası etkisi gözlemlenmiş ise doppler utrasonografi ve anjiyogram testleri de gerçekleştirilebilir.
Bunun yanı sıra arteriyografi venografi gibi tetkikler ile uygun şartlar altında balon, stent işlemlerine de yer açılabilmektedir.
Hekim tarafından gerçekleştirilen muayyene, test ve tetkiklerin sonrasında ise tedavi yöntemine karar verilerek uygulamaya hekim kontrolünde başlanır.
Torasik Outlet Sendromu Tedavisi
Torasik outlet sendromu tedavisi tüm diğer hastalıklarda olduğu gibi erken teşhis ile kolaylıkla tedavi edilebilir. Ağrı kesicilerin yanı sıra fizik tedavi ve anti inflamatuar ilaçlara hakim tarafından karar verilerek tedavi başlanabilir.
Bazı hastalar için ise hekim tarafından özel olarak sunulacak olan kilo verme tavsiyesi, beslenme düzeni ve spor aktivitelerinde değişiklik gibi tavsiyeler sunulabilmektedir.
Torasik outlet sendromu cerrahi tedavi işlemlerinde ise birinci kaburganın çıkarılarak sıkışıklığa sebep olmakta olan kas ve tendonların gevşetilmesinden yararlanılmaktadır.
Sorunun çözümlenmesinde destek sunan cerrahi işlemler ise hekim tarafından belirlenerek gerçekleştirilen fiziki muayene ve tetkikler sonrasında alınan karardır.
Torasik outlet sendromunun tedavisi ile ilgili olarak sorunu kaynağı da önemli bir etkendir.
Sorunun kaynağının belirlenmesi ve tanının gerekli olan işlem aralıkları ile gerçekleştirilmesi sonrasında ilgili uzman hekim gerekli olan tedaviyi uygulayacaktır.
Safra Yolu Tıkanıklarında Hazırlık ve Takip İşlemleri Nelerdir?
Safra yolunda yaşanan tıkanıklık hastanın hastada büyük sağlık sorunlarının yaşanmasına etki edebilmektedir. Hastalığın altında yatan nedenlerin tespiti ve tıkanıklığın hangi kanalda ve ne şekilde oluştuğunun hekim tarafından belirlenmesi gerekir.
Hastanın safra yolların gelişen tıkanmanın sebepleri ile ilgili test, tarama ve görüntüleme işlemlerine yer açılarak kesin sonuçlara ulaşmak mümkün olur.
Elde edilen verilen sonrasında ise safra yolu tıkanıklığının giderilmesi ile ilgili işlemlere karar verilir. İşlemlerin hastanın sağlık durumu ve hastalığın şiddeti ile birebir oranda incelemesi yapılarak kesin sonuca ulaşılması sağlanır.
Safra yolu tıkanıklıklarında tedavi işlemlerinde anjiografi ünitesinde ultrasonografi uygulaması ile başlanır. Uygulama öncesinde hastanın rahatlamasını sağlamanın yanı sıra daha az ağrı yaşaması için anestezi uygulamasına yer açılır.
Burada tıkanıklık derecesi ise uygulama yaklaşımına karar verilmesinde önemlidir. İşlemlerde sağ ya da sol kanal girişinin yanı sıra çift taraflı girişe de yer verilebilir.
Tıkanıklığa sebep olan nedenler görülen tıkanıklığa göre işlemler gerçekleştirilir. Safra yollarına verilen kontrast madde sayesinde net görüntü alınması mümkün olmaktadır. Böylelikle de tıkanıklığın derecesi de belirlenebilir.
Duruma bağlı olarak hekim tarafından belirlenen işlemler gerçekleştirilebilir. Stent yerleştirme işlemlerinde hastanın genel sağlık durumu, sarılık seviyesi gibi detaylara yer acıması gerekir. Bu gibi durumlarda ise internal drenaj uygulamasına yer açmanın sonrasında birkaç gün geçmesi ile bilier stent yerleştirilebilmektedir.
Safra yolu tıkanıklığı stent uygulaması sıklıkla gerçekleştirilerek istenen sonucun elde edilebildiği uygulamalardır. İşlemlerde kullanılan kalıcı kateter uygulaması durumunda ise kateter bakımı ile ilgili detaylı bilgi sunulmaktadır.
Hastaya uygun ilaç tedavisi ve bol sıvı tüketmesi önerilir. Bu dönemde aynı zamanda kan testleri düzenli olarak yapılarak safra yolu tıkanıklığı sonrasında vücutta bulunan biluribin seviyesi de ölçülür.
